-
Ramazan YILDIZ
Tarih: 19-06-2025 15:47:00
Güncelleme: 19-06-2025 15:47:00
Annelerin Sevgi ve Fedakarlığına Dair derin Bir Anlam Yolculuğu
Anê Kurban...
"Türk kardeşlerimiz 'anne' der, Kürt kardeşlerimiz 'Yadê‘…
Biz Zazalar ne anne deriz, ne yadê…
Zira içimizdeki yoğunlaşmış, volkanlaşmış duyguyu karşılamaz dilimiz.
Dayê, dadi deriz, ya da anê kurban..!
Dadi'den dadı'yı üretmişler ki bizce güzel düşünmüşler. Çünkü dadı dediğiniz, minik yavrulara hizmet eden, sevgiyle bağrına basan bir hizmetkârdır. Peki bizim analarımız hizmetkârdan geri mi kalırlar? Bir değil, belki 11 yavrusuna sahip çıkar, onları sevgiyle büyütür, korur, kollarlar...
Anê kurban derken de boşa kurmaz bu cümleyi Zazalar. Burada 'kurban', biz değil, yine anaya hitaptır. Çünkü o, kendini değil, belki 11 yavrusunu, 11 kere kurban eder… Düşünmeden, zaruret olmadan, sevgiyle, içtenlikle...
"Ah bi olaydı da, kendimizi kurban edeydik" dediğimizde ise, artık olmamışlardır hayatta... Yetim, öksüz, biçare, bihâl bırakıp gitmiştir elleri nasırlı, yanağı pembe, gözleri ezgin, yüreği şefkat kokan analarımız...
Kur'an-ı Kerim'de buyurulur: "Kadınlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz." (Bakara, 2:187)
Bu ayet, annelerin ve eşlerin sevgi ve şefkatle kuşatılması gerektiğine işaret eder. Onlar, bizim en büyük emanetimiz, en kutsal varlıklarımızdır.
Geçenlerde bir paylaşımını görünce, bu duygulara götürdü beni; o anê kurbanlardan bir ana ve mezarının resmi...
Şeyhan Dede Köyünde, Kalıkê Deda Makamının yanında anasının mezarına bakarken gördüğümde Mehmet Çiftçi kardeşimi, içim bir başka burkuldu… Başındaki tertemiz dülbenti ile nakışlı olan kendi anacığımın terk-i dünya eylediği günler geldi aklıma… Bizim anê kurbanımız da, Zaza analarına yakışır yaşamış, ezan ile dünyaya gelip, selâ ile veda etmiş, belki de tabiri caiz ise rahat yüzü görmemişti garibim...
Mehmet Çiftçi kardeşimin bu görüntüsü ile ana özlemi, hasreti, ciğer kokan hayali burnumu sızlattı...
Kendinizi bir kanadı kırık olan bizlerin yerine koyun da, öyle yorumlayın 'ana' öğesini, anlayın kıymetini...
Zor ötesi bir acı, zor ötesi bir hasret…
Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurur:
"Cennet annelerin ayaklarının altındadır." (Tirmizi)
Analarımıza olan saygı ve sevgimiz, bizim cennetimize giden yoldur.
Gönlümüzde ve yaşadığı Almanya’da farklı inanç ve kültürlerde, ayrı bir yeri olan Mehmet Çiftçi kardeşimin bizi onure ettiği günlerden bir gün, "Remziye yengem, anam için hacca gitse olur mu?" demişti de... ardından, "Sizin haccınız, sizin kadar temiz olur" mecaz-ı kelam düşmüştü ya dilinden, içim bambaşka burkulmuştu...
Ve bize de bir borç oldu, bu özel hac ibadeti. Rabbimiz nasip ederse, bu borcu da ifa eder bu kardeşleri…
Sabah güneş doğmadan güne uyanıp, şafak söktüğünde hâlâ seccadedeki tesbihlerin ellerinden düşmediği Zaza annelerin berduş evlatları olan bizler, nadide bir çiçek hüvviyetindeki ané kurbanlarımızın kıymetini bilmiyoruz, bilemiyoruz maalesef...
Kur'an-ı Kerim'de buyurulur:
"İyilikte yarışın, günah ve düşmanlıkta yarışmayın." (Maide, 5:48)
Analarımız, bizleri en güzel şekilde yetiştiren, sevgiyle büyüten, şefkatle saran kutsal varlıklardır. Onların kıymetini bilmek, Allah’ın bize emanet ettiği en büyük sorumluluktur...
Eğer yaşıyorlarsa analarınız, gidip ayaklarının altlarını öpün ve kokusunu içinize çekin...
Çekin ki, cennetin kokusunun güzelliğinden haberdar olun...
Bu vesile ile, Saliha anamıza Allah'tan rahmet, hayatta olan analarımıza hürmetle birlikte, Rabbimizden biz gafil kullarına da merhamet diliyorum.
Unutmayalım ki,
"Her nefis ölümü tadacaktır." (Al-Ankabut, 29:57)
Ve hayatta en büyük hazine, anne sevgisidir.
Seni özledik be Anê Kurban..
Ramazan YILDIZ
18.06.2025 Federal Almanya