-
Nurettin DALKILIÇ
Tarih: 26-03-2025 13:58:00
Güncelleme: 26-03-2025 14:01:00
Saygıdeğer çermikli hemşerilerim, öncelikle şahsıma bu sayfada yazı yazmama vesile olan sayın hocam, İbrahim Halil ER hocama teşekkür ediyorum. Bu ilk yazımda ramazan vesilesiyle oruç ve Ramazan Bayramından bahis ermek istiyorum.
Rahmeti ve bereketiyle on bir ayın sultanı Ramazan… İslam dinine göre oruç tutmanın farz olduğu hicri yılın dokuzuncu ayı. Müslümanlar için sabrı, ibadeti, orucu, hoşgörüyü anlatan tokun açın halinden anladığı, yardımlaşmanın daha da bir anlam kazandığı, yakınlarla birlikte kurulan sofralarda iftar topunun patlamasının beklendiği, teravih namazlarının kılındığı mübarek ay.
Bayramdan bir önceki gün, Ramazan ayının son günü olan arife gününde vefat eden yakınların kabirleri ziyaret edilerek önce ebediyete intikal edenlerle bayramlaşılır, dualar edilir. Ardından evler temizlenir, bayram alışverişi için son eksikler de tamamlanır.. Çocuklar ertesi gün bayramlık kıyafetlerini giyecek olmanın heyecanını yaşarken, büyükler bayramda kurulacak olan sofraların hazırlıklarını yaparlar. Günümüzde bayramlara tatil gözüyle bakılmaya başlansa da, bayram telaşı yine de yaşanmaya devam etmektedir.
Ramazan ayı boyunca nefsimizi tutan orucun ardından gelen 3 günlük Ramazan Bayramı, gelenekleri ve neşesiyle her yıl hasretle beklediğimiz anlardan biri. Küslerin barıştığı, hasret olanların kavuştuğu, geniş sofralarda aile ve komşuların buluştuğu bu özel günler en güzel anılarımızın başında yer alıyor. Bayramlar çocukluk, çocukluğumuz ise hep özlenendir. Bütün bayramların çocukluğumuz gibi şen ve masum geçmesi dileğiyle. Tüm İslam eleminin ve zülüm altında olan tüm Müslümanların, huzura ve refah kavuşması vesilesiyle Ramazan Bayramınız mübarek olsun…